Romanya’nın 2024 başkanlık seçimlerinin ilk turunda, NATO karşıtı ve Rusya yanlısı söylemleriyle tanınan aşırı sağcı bir aday olan Călin Georgescu’nun beklenmedik yükselişi, TikTok’un seçim süreçlerindeki rolünü tartışmaya açtı. TikTok’un milyonlarca kullanıcısıyla önemli bir haber ve propaganda aracı haline geldiği ülkede, bu durum, uygulamanın demokratik süreçleri nasıl etkilediği konusundaki kaygıları derinleştirdi.
TikTok ve Görünürlüğün Gücü
Georgescu’nun seçim kampanyası, judo hareketleri, beyaz bir at üzerinde pozları ve geleneksel giysilerle ulusal kimliği öne çıkaran dramatik videolarıyla dikkat çekti. Ancak, Romanya Yüksek Savunma Konseyi, TikTok’un Georgescu’nun içeriklerini “seçim adayı” kategorisine almaması nedeniyle bu içeriklerin algoritma tarafından daha geniş bir kitleye ulaştığını belirtti. Bu durum, TikTok’un platformundaki şeffaflık eksikliğini gündeme getirdi.
Sahte Hesaplar ve Koordineli Kampanyalar
Uzmanlar, Georgescu’nun yükselişinin doğal olmadığını öne sürüyor. Dijital medya gözlemcileri, binlerce sahte hesabın Georgescu’nun içeriklerini yaymak için kullanıldığını ve bu hesapların algoritmayı manipüle ederek adayın görünürlüğünü artırdığını iddia ediyor. TikTok ise bu iddiaları reddederek 150 sahte hesabı platformdan kaldırdığını duyurdu. Ancak Romanya savunma yetkilileri, TikTok’un seçim sürecine olumsuz etkide bulunduğunu açıkça belirtti.
Etkileyiciler ve Gizli Kampanyalar
Seçim sürecindeki diğer bir tartışma konusu, Georgescu’nun kampanyasının influencer’lar aracılığıyla gizlice desteklenip desteklenmediği oldu. Seçim otoritesi, kampanya finansmanı üzerinde incelemeler başlatırken, bazı influencer’ların Georgescu’nun içeriklerini ücret karşılığında desteklediği iddia edildi. Bu, TikTok’un politik reklam yasağını nasıl dolanabileceği konusunda da soru işaretleri yarattı.
@itvnews Who is Călin Georgescu, Romania’s far-right TikTok star? #itvnews ♬ original sound – itvnews
Avrupa Birliği ve Dijital Hizmetler Yasası
Romanya, TikTok’un seçim sürecindeki olası ihlalleri konusunda Avrupa Birliği’nden destek talep etti. AB’nin Dijital Hizmetler Yasası (DSA), sosyal medya platformlarının dezenformasyon ve seçim müdahalesi gibi sistemik risklerle mücadele etmesini zorunlu kılıyor. TikTok’un bu süreçte yasanın gerekliliklerine uyup uymadığı AB Komisyonu tarafından inceleniyor.
TikTok ve Toplum Psikolojisi
TikTok’un kullanıcılar üzerindeki etkisi, yalnızca bireysel eğlence ve içerik tüketiminden ibaret değil. Romanya örneği, bu platformların politik mesajları yayma ve kitleleri manipüle etme potansiyelini gözler önüne seriyor. Seçim sürecindeki bu tartışma, reklam ve pazarlama profesyonellerine sosyal medya platformlarının gücünü ve bu gücün etik sınırlarını yeniden düşünme fırsatı sunuyor.
Sonuç olarak, TikTok’un demokratik süreçler üzerindeki etkisi derinlemesine incelenmeyi hak ediyor. Platformların, kullanıcı psikolojisini ve toplumları şekillendirme gücü, pazarlama dünyasında da yeni stratejiler ve sorumluluk alanları yaratıyor.
Kaynak
POLITICO