Paramount Global, 2024’ü büyük bir türbülans içerisinde geçirdi. Köklü stüdyonun uzun zamandır beklenen değişim süreci sert rüzgârlarla karşılaştı. Özellikle iş gücü kısıntıları ve yönetim kademesindeki çekişmeler, sektörde merak uyandırıyor. Bir yanda geleneksel yayıncılık gerilerken, dijital rekabetin baskısı artıyor. Diğer yanda Paramount’un geçmişten getirdiği güçlü marka değerini koruma çabası dikkat çekiyor. Fortune’un özel haberini sizler için derledik.
Aile İmparatorluğundan Kurumsal Çalkantıya
Paramount’un bugünkü sorunlarının kökeni Sumner Redstone dönemine uzanıyor. Redstone, dev medya varlıklarını elinde tutarken, aile içinde sert kavgalar yaşandı. Sonunda ipleri kızı Shari Redstone devraldı. Bu süreçte Viacom ve CBS birleşti, ayrıldı ve tekrar birleşti. Artık Paramount Global adıyla bilinen bu yapı, bir dizi stratejik hatanın da eşiğine sürüklendi. Pek çok analist, Shari Redstone ve onun tarafından atanan CEO Bob Bakish’in özellikle Showtime ve BET gibi markaları satma fırsatını kaçırdıklarını düşünüyor. Bu kanallara ilgi çekici yeni içerik üretemeyen şirketin kablo kanallarındaki düşüş, reklam gelirlerini de sarstı. 
Paramount, dev yapımların evi olarak tanınıyor. Fakat Top Gun, Titanic ve Mission: Impossible gibi efsaneler üreten şirket, streaming çağının karmaşasına tam uyum sağlayamadı. Yeni nesil izleyici, daha esnek ve dijital içerik beklentisiyle rakip platformlara yöneldi. Bu değişimin ışığında, Paramount’un kurumsal gidişatı da tartışmaya açıldı.
İş Gücünde Keskin Azalma
Şirketin belki de en acı veren hamlesi, 2024’teki toplu işten çıkarmalar oldu. Fortune’un haberine göre Paramount, Warner Bros., Disney ve Netflix’in toplamından daha fazla çalışanla yollarını ayırdı. Bu dalgalar, yıl boyu devam etti. En sarsıcı anlardan biri, Zoom üzerinden yapılan soğuk duyurularla yaşandı. Çalışanlar, bir saat içinde gelecek işten çıkarma e-postalarını beklerken gerginlik zirveye ulaştı.
Büyük etkinlikler bile bu tasarruf önlemlerini durduramadı. CBS’in rekor izleyici çeken Super Bowl yayını bile iş gücü kıyımını engelleyemedi. En parlak anların hemen ardından yüzlerce kişi işinden oldu. Bu sert yaklaşım, şirket içinde “insanlık dışı” diye tanımlanan bir atmosfere yol açtı.
Üçlü CEO Düzeni ve İroni
Yönetim katında ise tam bir taht kavgaları sezonu yaşandı. Uzun yıllar şirketin vitrini olan CEO Bob Bakish, aniden görevden alındı. Yerine üç ayrı lider atandı: George Cheeks, Chris McCarthy ve Brian Robbins. Her biri zaten kendi ağının CEO’su konumundaydı. (Cheeks – CBS / McCarthy – Showtime ve MTV / Robbins – Paramount Pictures ve Nickelodeon) Şimdi ise “three-e-o” lakabıyla anılan bu ekip, şirketin genelini yönetiyor.
İşin ironik yanı, “fazlalıkları azaltmak” görevini üstlenen bu üç yöneticinin, kendi varlıklarıyla başka bir “fazlalık” tartışmasını doğurmasıydı. Üstelik işten çıkarmalar sürerken, yönetimin üst düzey tazminat paketleri arttı. Bu tablo, çalışanlarda öfke ve güvensizlik yarattı. Sendikal girişimler ve hukuk savaşları da devreye girdi.
Skydance Hamlesi ve Özel Sermaye Gölgesi
Yönetim kaosu devam ederken, Paramount’un satılma ihtimali sık sık gündeme geldi. Birçok ünlü yatırımcının adı geçti. Sonunda Skydance Media, 8 milyar dolarlık teklifini masaya koydu. Bu şirket, ünlü milyarder Larry Ellison’un oğlu David Ellison tarafından yönetiliyor. Anlaşma, RedBird Capital gibi özel sermaye ortaklarını da devreye sokuyor.
Bu ortaklık, markanın geleceğini nasıl şekillendirecek? Skydance, gişe odaklı aksiyon ve fantastik yapımlarda iddialı. Ancak “finansallaşma” endişesi büyük. Uzmanlar, özel sermayenin kültürel değerlerden çok, varlıkların ticari potansiyeline baktığını belirtiyor. Bu durum, şirketin içerik stratejisinin kemikleşmiş yapısını sarsabilir.
Tasarımdan Reklamcılığa, Yeni Yol Arayışları
Paramount, daima büyük prodüksiyonları ve kültürel ikonikliğiyle öne çıktı. Yine de pazarlama ve reklam stratejilerinin de evrim geçirmesi gerekiyor. Kablolu yayın anlayışı, günümüzün çoklu platform dünyasında yetersiz kalıyor. Kitle iletişimi kadar hedefli pazarlama, etkileşim ve deneyim tasarımı da önem kazanıyor. Markanın, dijital kanallarda yeni formlar, kısa videolar ve etkileşimli içerikler üretmesi bekleniyor.
Bu yenilik arayışında, yaratıcı ekiplerin rolü kritik. Ancak seri işten çıkarmalar, tasarım ve reklam birimlerinde de tedirginlik yaratıyor. Yeniden yapılanma süreci, çalışanlarda motivasyon kaybına neden olabiliyor. Şirketin sağlıklı bir dönüşüm geçirmesi, bu yetenekleri korumaya ve yönlendirmeye bağlı.
Yarınlar İçin Sis Perdesi
Paramount, sektörün köklü yapısını temsil ediyor. Fakat dünyadaki tüketim alışkanlıkları hızlı değişiyor. Mevcut yönetim stratejisinin, şirketi nereye taşıyacağı belirsiz. Üçlü CEO düzeni ve Skydance ortaklığı, gelecekte yeni kırılma noktaları yaratabilir. Çalışanlar, “daha büyük bir fırtınaya” karşı endişeli.
Finans odaklı yaklaşımlar, bazen uzun vadeli marka değerini gözden kaçırabilir. Tasarım ve pazarlama ekipleri ise bu markanın gerçek özünü koruma mücadelesi veriyor. Bu büyük dönüşümün nereye varacağı henüz net değil. Fakat Paramount’un sektördeki yeri ve yaratıcı gücü, şimdilik hâlâ kayda değer. Eğlence sektörünün zirvelerinden birinin “eteğinde” kopan fırtınanın nasıl dineceği, tüm sektör için önemli bir ders olacak.
Kaynak
Fortune
