GoGrowth

2025’in Beş Ana Trendine Yakından Bakış: Dentsu Creative’in “Fragment Forward” Raporu

Paylaş:

Dentsu Creative’in “Fragment Forward” başlıklı 2025 trend raporu, hızla değişen toplumsal, ekonomik ve teknolojik dünyada markaların nasıl konumlanması gerektiğine dair önemli ipuçları sunuyor. Rapor, bireysel tüketim alışkanlıklarından toplumsal bağlanma ihtiyacına, yapay zekânın etkilerinden nesiller arası bulanıklığa kadar pek çok konuya odaklanıyor.

(Raporu detaylı incelemek için linke tıklayıp kaydolabilirsiniz)

Reklam

1. “Good Enough Life”: Yeterince İyi Bir Yaşam

Dentsu Creative, günümüz dünyasında tüketicilerin geleneksel başarı tanımlarını sorguladığını ve daha sade bir yaşamı benimsediklerini vurguluyor.

Dentsu Creative
  • Zamanın Ruhunu Yakalamak: Genç nesiller, ebeveynlerinin ulaştığı finansal başarılara ulaşamayacaklarını hissederek maddi hedeflerini kısa vadeli deneyimlere, seyahatlere veya küçük zevklere yöneltiyor. Seyahat, modern gençlik için yeni bir yatırım aracı olarak algılanıyor. Business Insider’ın araştırmasına göre, ABD’li Millennials’ların birçoğu seyahati borçsuz olmaktan veya ev sahibi olmaktan daha öncelikli bir hedef olarak görüyor. Bunun yanında, “#littletreat” ve “#doomspending” gibi kavramlar sosyal medyada popüler hale geliyor. Tüketiciler, küçük ödüllerle hem mutluluğunu artırıyor hem de bu tür harcamaları sosyal sermaye olarak kullanıyor.
  • Yeni Tüketim Alışkanlıkları: İkinci el eşya kullanımı ve “de-influencing” gibi trendler yaygınlaşıyor. Markalar, tüketicilerin yeniden kullanım ve geri dönüşüm eğilimlerini destekleyen modeller geliştiriyor. Örneğin, IKEA’nın ikinci el pazarı “Preowned” veya Somer Furniture’ın yenileme ve geri alım hizmetleri gibi projeler, tüketicilere sürdürülebilir tüketim seçenekleri sunuyor. Geri dönüşüm trendi, markaların hem ekonomik hem de çevresel sorumluluklarını yerine getirmesine yardımcı oluyor.
  • Dinlenmenin Direnişi: ASICS gibi markalar, çalışanlarına “mutluluk izni” gibi yenilikçi tatil hakları sunarak çalışan mutluluğuna önem veriyor. Dinlenme, sıradan bir aktivite olmaktan çıkarak bir direniş eylemine dönüştü. Birçok insan, yoğun tempolu hayatlarından uzaklaşıp sakin ve dengeli bir yaşam arayışına giriyor. Fitness alanında “soft health” yaklaşımı, daha az yoğun ancak daha kapsayıcı bir sağlık anlayışı sunuyor.
Dentsu Creative

2. The Togetherness Deficit: Birliktelik Eksikliği

Medya parçalanması, uzaktan çalışma gibi faktörler, toplumsal birliktelik duygusunun azalmasına neden oluyor.

Dentsu Creative
  • Yeni Bağlantı Araçları: Teknoloji, yalnızlığı azaltma yolunda yenilikçi çözümler sunuyor. Dentsu’nun Hugtics gibi projeleri, fiziksel teması taklit eden deneyimler sunuyor. Hugtics, yapay kaslarla donatılmış bir yelek kullanarak sarılma hissini simüle ediyor. Bu tür projeler, sosyal izolasyonla başa çıkmak için yenilikçi yollar sunarken, mental sağlık alanında da potansiyel çözümler geliştiriyor.
  • Nostalji’nin Gücü: Disney’in klasik roman “Rivals”ı uyarlaması ya da Levi’s’ın eski reklamlarını yeniden yaratması gibi örnekler, paylaşılan kültüre dayalı stratejilerin önemini ortaya koyuyor. Nostaljik ögeler, tüketicilere tanıdık ve rahatlatıcı bir bağlanma duygusu sunuyor. Ipsos’un araştırması, reklamda nostaljik ögelerin kullanımının marka dikkatini %8 oranında artırdığını gösteriyor.
  • Yeni Topluluk Modelleri: BookTok gibi dijital platformlar, offline buluşma etkinlikleriyle yeni bir sosyal bağlanma alanı yaratıyor. Kitap kulüplerinden spor etkinliklerine kadar uzanan bu topluluklar, bireylerin paylaşılan ilgiler etrafında bir araya gelmesini sağlıyor. Örneğin, Reading Rhythms gibi etkinlikler, insanları bir araya getirip sessizce kitap okumalarına olanak tanırken, beklenmedik İnsan bağlantılarının ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor.

3. Generation Blur: Nesiller Arası Buluşma

Dentsu Creative, nesiller arasında giderek bulanık hale gelen sınırlara dikkat çekiyor.

Dentsu Creative
  • Yeni Yaşlanma Tanımları: 50 yaş üstü kadın girişimciler, yeni markaların önemli bir parçası haline gelirken, Gen Alpha, ebeveynlerinden daha sofistike alışveriş alışkanlıkları geliştiriyor. “Silver Startups” olarak adlandırılan bu girişimler, orta yaşlı tüketicilerin ekonomik etkisini ortaya koyuyor. Amerika’da Gen X kadınlarının girişimcilikte en hızlı büyüyen grup olduğu belirtiliyor. Bu durum, tüketici profillerinde yaşın eskisi kadar belirleyici bir faktör olmadığını gösteriyor.
  • Eğitimde Dönüşüm: Üniversite eğitimine olan ilgide azalma, mesleki eğitim ve tersine mentorluk gibi yeni eğitim modellerini gündeme getiriyor. Genç nesiller, geleneksel eğitim yollarından uzaklaşarak oyun tasarımı, kodlama gibi alanlara yöneliyor. Global Web Index’in araştırması, STEM odaklı becerilerin bu yaş grubu için daha fazla ilgi çektiğini ortaya koyuyor.
  • Eğitim ve Teknoloji: Gen Alpha, oyun ve STEM odaklı yeni yeteneklerini dijital dünyada aktif olarak sergiliyor. Bu nesil, teknolojik yeniliklere hızlı adapte olup, ebeveynlerini bile bu konuda etkiliyor.

4. Curiouser and Curiouser: Kültüre Merak

Raporda, kültüre olan merakın giderek arttığı ve yeni sınırların keşedildiği vurgulanıyor.

Dentsu Creative
  • Kültürlerı Aşıp Birleşen Hayran Kitlesi: KFC Hong Kong’un “Attack on Titan” kampanyası ya da Jimmy Choo’nun “Sailor Moon” ortaklığı gibi çalışmalar, kültürel çeşitliliği destekliyor. Bu tür projeler, markaların kültürel trendleri kucaklayarak tüketicilere daha derin bağlanma yolları sunduğunu gösteriyor.
Dentsu / KFC Hong Kong
  • Eğlence ve Gerçeklik: Japandi tasarım estetiği gibi trendler, tüketicilerin estetik çeşitliliğe olan ilgisini yansıtıyor. Tasarımlar, yerel ve global ögelerin harmanlanmasıyla tüketicilere farklı deneyimler sunuyor. Ikea gibi markalar, bu akımdan ilham alarak yeni koleksiyonlar geliştiriyor.
  • Turizmde Sınırları Yeniden Düşünmek: Oslo’nun “life seeing” odaklı kampanyası gibi projeler, bilinçli seyahat anlayışını teşviki hedefliyor. Kültürel saygı ve sürdürülebilirlik çerçevesinde tasarlanan bu tür kampanyalar, turizmi yeniden şekillendiriyor.

5. Algorithms and Blues: Algoritmaların Etkisi

Algoritmalar, markaların hem görünürlük hem de etkileşim elde etme yollarını yeniden tanımlıyor.

Dentsu Creative
  • Yapay Zekâ ve Tüketim: Google’ın yeni nesil arama algoritmaları ya da Samsung’un Flipvertising kampanyası, algoritmaların etkisini gözler önüne seriyor. Bu yeni algoritmalar, tüketicilerin arama ve görünürlük dünyasını yeniden tanımlıyor. Google’ın Gen AI tabanlı çözümleri, markaların algoritma çağında daha etkili bir konum elde etmelerine yardımcı oluyor.
  • Etkileyici Pazarlamanın Yükselişi: Yaratıcılar ve etkileyicilerle olan ortaklıkların artması, markaların algoritmik dünyada daha çok yer edinmesini sağlıyor. Creator Economy’nin 2027 itibariyle yarım trilyon doları aşması bekleniyor. Markalar, etkileyicilerle yaratıcı kampanyalar geliştirerek tüketicilerle daha derin bağlantılar kurabiliyor.
  • Tüketicilerin Beklentileri: Kısa formatlı içeriklerin talebi artıyor. CMOs’ların %85’i bu alana yatırımlarını artırmayı planlıyor. Dentsu Creative’in Oreo kampanyası gibi projeler, içeriklerin kültürel etkisini artırarak hem görünürlük hem de marka bağlanırlığı sağlıyor.

Markalar İçin Çıkarımlar

Dentsu Creative, bu trendler ışığında markalara şu stratejileri öneriyor:

  1. Kültüre Bağlılık: Algoritma çağında başarılı olmak için markaların kültürel bağları derinleştirmesi gerekiyor. Kültürel anlatılar ve değerlerle uyumlu bir şekilde pazarlama yapmak, sadık bir müşteri kitlesi oluşturabilir.
  2. Hız ve Esneklik: Teknolojik ve kültürel değişimlere hızlı yanıt verebilen markalar, rekabet avantajı elde ediyor. Dinamik stratejiler geliştirmek, markaların değişen müşteri beklentilerine uyum sağlamasına olanak tanır.
  3. Yapay Zekâ ve Zanaatı Birleştirme: AI tabanlı çözümlerden faydalanırken, yaratıcı bir dokunuş eklemek, markanın kimliğini güçlendirebilir. Otomasyon ile insan dokunuşunu harmanlayan projeler, hem verimliliği artırır hem de benzersiz bir deneyim sunar.
  4. Topluluk Odaklılık: Yeni topluluk modellerini benimsemek ve desteklemek, markaların sosyal bağlarını güçlendirmesine yardımcı olur. Online ve offline etkinlikleri birleştiren stratejiler, marka etkileşimini artırabilir.
  5. Kapsayıcı ve Sürdürülebilir Yaklaşımlar: Markalar, sürdürülebilirlik hedeflerini öne çıkararak hem çevreye duyarlı hem de toplumsal sorunlara duyarlı bir imaj yaratabilir.