Chat GPT’nin son görsel modeli 4.0’ın çıkışı pazarlama ve reklamcılık sektörü için önemli bir gelişme olsa da, karşımıza en çok çıktığı yer sosyal medya oldu. Siz de bir arkadaşınızdan ya da viral fotoğraflardan görmüş olabilirsiniz. Son AI trendi, fotoğraflarınızı Studio Ghibli tarzına dönüştürmek. Fakat her şey bu fotoğraflar gibi tatlı ve masum değil. Gelin bu trende ve sonuçlarına yakından bakalım.
Nereden Çıktı Bu Ghibli Trendi?

Önce kısaca Studio Ghibli’nin ne olduğundan bahsedelim. 1985’te kurulan stüdyo, kısa sürede yaptığı işlerle tanınırlık kazandı. Günümüzde dünya çapında üne sahip stüdyo animasyon türünün en bilindiklerinden. Klasik bir animasyon sürecine uyuyorlar, yani her kare manuel olarak çiziliyor ve bilgisayar kullanımı minimal seviyede. Stüdyonun kendine has bir tarzı ve estetiği var. Canlı renkler, adeta müzelerden fırlamış doğa manzaraları, büyük gözlü karakterler, gençlik, dünya, gelenek ve gelecek temaları stüdyonun kimliğini oluşturuyor.
Trendin çıkış noktası ise işte bu gönderi ile ilişkilendiriliyor:
Bu gönderi yaklaşık 27 milyon görüntülenmeye ve 45 bin beğeniye ulaştı. Bu trend ile ilgili ilk görsel bu olmasa da, popülerleşmesini sağlayan bu oldu.
Bir Başka Mikro-Trend


Bu akımı yakın arkadaşlarınızdan global markalara herkes kullandı. Eski yeni her türlü olay bu trendle yeniden hatırlara girdi. Siyasi olaylar, realite şovlarından sahneler ve daha fazlası Studio Ghibli evrenine dönüştü. Son zamanlarda gördüğümüz trendler sıkça AI kullanımı içeriyor ve bunların sayıları da artıyor. “Brainrot” olarak adlandırılan ve gençler arasında popüler olan bir çok trend bir şekilde AI kullanımı içeriyor. Bunlar dışında “meme” kültürü değişiyor ve o da yapay zeka dönüşümüne uğruyor. Bu hem sanat için hem de çevre için akılda soru işaretleri oluşturuyor.
Tepkiler ve Sorgulamalar

Bu trend popüler olmakla birlikte bir o kadar da tepki topladı. Çünkü beraberinde birden fazla etik problemi getirdi. Üretilen görsellerin sanatsal değeri, gerçek ve yaşayan bir sanatçıyı kopyalaması, markaların bu görselleri kar amaçlı kullanımı, görsel üretiminin çevreye zararı ve kişisel verilerin güvenliği tartışılan konulardı. Studio Ghibli’nin kurucularından Hayao Miyazaki’nin bu konuda söyledikleri son zamanlarda tekrar yüzeye çıktı. Miyazaki 2016 yılında kendisi hakkında çekilen bir belgeselde yapay zeka ile animasyon yapım konusunda “Büyük bir tiksinti duyuyorum. Bu hayatın kendisine bir hakaret” sözlerini kullandı.
Markaların bu trende katılımı ise telif hakları hakkında soru işaretleri oluşturdu. Özellikle Hindistan’da bir çok global markanın bu trende katılımı tüketici tarafından tepki topladı. Kişisel verilerin güvenliği ise tartışılan bir başka konu oldu. Yapay zekanın sihirli bir araç olmadığını ve olan verileri kullandığını biliyoruz. Bu durumda kullanıcılar kendi görsel verilerinin yapay zeka modelini eğitmek için kullanılabileceğinden endişeleniyorlar. Siber güvenlik uzmanı Vishal Salvi bu konu hakkında: “Şirketler fotoğraflarınızı saklamadıklarını iddia etseler bile, verilerinizin parçaları yine de sistemlerine girebilir. Yüklenen resimler kesinlikle gözetim veya reklam alanında yapay zeka modelleri eğitmek gibi amaçlanmayan amaçlar için yeniden kullanılabilir.” diyor. Çevreye zararı ise yapay zekanın en tartışılan konularından. Yapay zeka ile üretilen bir görsel için harcanan enerji ile ortalama bir cep telefonu tamamen şarj edilebilir.
Ghibli Farkı

Belki başka bir animasyon stüdyosu kopyalansaydı bu kadar tepki toplamazdı. Fakat Ghibli, çoğu izleyicisi için farklı bir yerde. Tüm filmleri kare kare elle çizildiğinden gerçekten sanat eserleri. Çocukluk gibi temaları çok iyi işliyorlar ve duyguları çok iyi aktarıyorlar. Bu yüzden filmleri sadık bir kitleye sahip. İşte bu yüzden özellikle Ghibli tarzının imitasyonları çok tepki topladı. Son zamanlarda bu trend durulsa da, OpenAI konuya el atmış ve kullanımı kısıtlamış olsa da bu trend bize iyi bir ders öğretiyor, daha doğrusu öğretmeli.
Bir insanın hayatının çalışması, duygusuz portrelere indirgenemez. Eğer böyle bir şey yapmak istiyorsanız, en azından yerel bir sanatçıyı desteklemeli ve ondan bu tarz bir şey üretmesini istemelisiniz. Böylece Ghibli’nin ruhuna da saygı duymuş olursunuz.
Kaynaklar
Hindustan Times, CNA, Business Standart