GoGrowth

Bu Trend Bitti Yenisi Gelsin

Paylaş:

Sosyal medyada yeni bir şarkının, kıyafetin ya da herhangi bir ürünün trend olması artık bir an meselesi. Bir içerik doğru anda doğru kişiye ulaşırsa, saatler içinde viral olabiliyor. Ancak asıl mesele bu trendler ne kadar süre gündemde kalabiliyor?

Artık yeni bir ürün, şarkı ya da fikir, çıktığı anda zirveye ulaşabiliyor. Ancak zirveye ulaştığından daha hızla unutuluyor. Tüketim kültürünün bu yeni hızında, kalıcılık neredeyse imkansız hale geldi. Çünkü seçenek sonsuz ve sıradaki trend çoktan yolda.

Reklam

İçeriğin Kalitesi mi Konuşulması mı Onu Trend Yapar?

Artık karşımıza o kadar çok içerik çıkıyor ki, kaliteli mi değil mi anlamadan tüketiyoruz. Çünkü mesele artık içerikten çok, dikkat çekmek. Bu değişim, markaların reklam stratejilerini de kökten etkiliyor. Yüksek prodüksiyonlu reklamlardan çok, sosyal medyada görünür olmak öncelik haline geliyor. Reklam bütçeleri artık büyük setlere değil, algoritmanın gözüne girmeye harcanıyor.

Algoritmanın Yönettiği Dünya

Her ne kadar neyi tüketeceğimizi kendimiz seçtiğimizi sansak da, gerçekte işler pek öyle yürümüyor. Gördüğümüz hatta çoğu zaman göremediğimiz içerikleri algoritmalar belirliyor. Algoritma, bir içeriğin size “uygun” olduğuna karar verirse, onu keşfet akışınızda görebiliyorsunuz.

Bu durum, seçeneklerin sınırsız olduğu bir dünyada aslında çok sınırlı bir seçim özgürlüğüyle baş başa olduğumuzu gösteriyor. Biz seçiyoruz sanıyoruz, ama aslında bize sunulan seçenekler arasından karar veriyoruz. Dijital vitrinler bizim adımıza düzenleniyor ve biz de o vitrinde ne varsa, onu “istemişiz” gibi davranıyoruz.

ChatGPT ile üretilmiştir.

Her Trende Yetişmek Ayrı Bir Efor

Günlük hayatın temposu içinde sosyal medyayı sürekli kontrol etmek neredeyse imkânsız. Ama trendlerden kopmamak, her an güncel kalmaya çalışmak ise başlı başına bir efor ve zaman meselesi. İşte tam bu noktada FOMO devreye giriyor yani bir şeyleri kaçırma korkusu. Trendleri yakalayamamak, gündemin dışında kalmak artık sadece dijital bir eksiklik değil; sosyal bir endişeye dönüşüyor.

Dijital Kalabalıkta Kaybolmamak

Sosyal medyanın bitmeyen akışı içinde her trende yetişmeye çalışmak zamanla yorucu olabiliyor. Algoritmaların yön verdiği bu dünyada, neyi gerçekten istediğimizi fark etmek zorlaşabiliyor. Bu yüzden içerik tüketirken biraz yavaşlamak, ilgi ve değerlerimize uygun seçimler yapmak bize iyi gelebilir. Her yeniliğe kapılmak yerine, bizi besleyen ve anlamlı gelen içeriklere yönelmek, dijital kalabalık içinde kendimize ait bir alan yaratmamıza yardımcı olabilir.