Sürdürülebilirlik odaklı kuruluşlar, iletişimlerinde yeşil yıkamayı ortadan kaldırmaktan, işlemlerinde gıda atığını azaltmaya ve etik, şeffaf tedarik zincirleri oluşturmaya kadar her şeyde yapay zekayı benimsemeye başladılar. Ancak, AI’nın hızlı büyümesine ilişkin önlemler, en son BM İnsan Hakları Forumu’nda önemli bir tartışma konusu oldu ve AI kaynaklı dezenformasyon ve bilgi kirliliği riskleri, Dünya Ekonomik Forumu’nun 2024 Küresel Riskler Raporu’nda en üst sıradaydı.
Dezenformasyona Karşı İklim Eylemi (CAAD) raporunda sunulan öncelikli başlıklar arasında şunlar vardı:
- ChatGPT gibi yapay zekâ sistemleri, işlemek için büyük miktarda enerji ve su gerektirir. 2023’te, Alphabet/Google başkanı John Hennessy, her yeni bir AI arama sorgusunun geleneksel bir Google aramasının enerji maliyetinin 10 katına ihtiyaç duyduğunu Reuters’a açıklamıştı. Tüketim hızla artıyor: Statista, küresel yapay zekâ pazarının 2024-2030 döneminde yıllık %15.83 büyüme oranı göstereceğini ve 2030’da pazar hacminin 738.80 milyar ABD dolarına ulaşacağını tahmin ediyor (2024’te ABD’nin en büyük pazar olması bekleniyor-2024’te 106.50 milyar ABD doları).
- Üretken yapay zekâ teknolojisi tarafından sunulan deepfake videolar, güvenilir kamu söylemi ve demokrasinin sürdürülmesinde yeni zorluklar ortaya çıkaracak. Üretken yapay zekâ, deepfake videoları ile iklim değişikliğiyle ilgili dezenformasyonu hızlandırma potansiyeline sahip.
- Mevcut yapay zekâ politika manzarası, ABD’de federal düzeyde endişe verici bir düzenleme eksikliği sergiliyor. Eyalet düzeyinde ise küçük ilerlemeler kaydedilmiş durumda, ancak bu genellikle gönüllü, belirsiz ve uygulanamaz taahhütlere dayanıyor.
CAAD üyesi, Friends of the Earth’ten İklim Dezenformasyonu Program Direktörü Michael Khoo, “Yapay zekâ şirketleri, gezegeni kurtarabileceklerini iddia ediyorlar; ancak şu anda tam tersini yapıyorlar,” diyor.
“Bu şirketler, iklim dezenformasyonunu hızlandırma riskiyle karşı karşıyalar ve enerji tüketimleri ABD genelinde tehlikeli bir artış gösteriyor, bununla birlikte karbon emisyonlarında da artışa yol açıyor.”
Koalisyon daha önce, Başkan Joe Biden ve Senatör Chuck Schumer’a iklim endişelerini içeren yapay zekâ yasama tasarıları çağrısında bulunan mektuplar gönderdi. Mektuplar, raporda yapılan önerileri yinelemekte olup şunları içeriyor:- Şeffaflık: Amerika Birleşik Devletleri Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun son iklim açıklamasına dayanarak, şirketler enerji kullanımı ve ürettikleri emisyonlar hakkında kamuoyuna rapor vermek zorundadır; AI teknolojisinin geliştirilmesiyle ilgili en ufak çevresel adalet endişesini değerlendirmeli ve AI modellerinin bilgi üretimini öncelikli tutarak, iklim bilimine odaklanan bir şekilde nasıl gerçekleştirdiklerini açıklamalıdır.
- Güvenlik: Şirketler, ürünlerinin kullanıcılar ve çevre için güvenli olduğunu kamuoyu önünde göstermeli. Ayrıca, hükümetler AI güvenlik raporlaması üzerine standartlar geliştirmeli ve AI’nın iklim dezenformasyonuna neden olacak risklerini haritalayan araştırmalara yatırım yapmalıdır.
- Sorumluluk: Hükümetler, AI’nin iklim etkilerini araştırma ve azaltma konusundaki kuralları uygulamalı ve uyumsuzluk durumunda net, güçlü cezalar getirmelidir. Şirketler ve yöneticileri, ürünlerinin kullanımından kaynaklanan herhangi bir zarardan sorumlu tutulmalıdır.
Sanatçı Khyati Trehan’ın yapay zeka (YZ) illüstrasyonu. Bu resim, yapay zekanın insanların biyolojinin karmaşıklığını anlamalarına nasıl yardımcı olabileceğini tasvir ediyor.
Kaynak
https://sustainablebrands.com/read/product-service-design-innovation/ai-fueling-climate-change-energy-disinformation