Sürdürülebilir bir yaşam kültürü oluşturmak, markaların ve tüketicilerin çabalarını uyumlu hale getirmesi ve en etkili davranışlar konusunda birlikte harekete geçmesiyle mümkün olabilir.
Sustainable Brands Sosyo-Kültürel Eğilimler Araştırması, sürdürülebilirliğin ana akım haline geldiğini gösteriyor. Üç yıllık verilere göre, ABD vatandaşlarının %96’sı gezegeni, insanları ve kaynakları koruma çabasında olduğunu söylüyor. Ipsos işbirliğiyle yürütülen bu araştırma, markaların ve sürdürülebilir yaşamın kesişimindeki tüketicilerin, değişen itici güçlerini ve davranışlarını inceleniyor. Tüketici davranışları ve niyetleri, önceden araştırılmış sürdürülebilir davranışlarla birlikte kalıcı niyet-eylem boşluğunu analiz ediyor. Markaların, mevcut niyetlerle daha açık bir şekilde hizalanması, tüketici davranışında marka liderliğindeki kültürel değişimleri tetiklemek için önemli.
SB araştırmasına göre, ABD vatandaşlarından 10’undan 8’i karbon ayak izlerini azaltmak için harekete geçmek istediklerini söylüyor. Dahası, markaların çabalarını desteklemesini istiyorlar; yüzde 85’i, daha iyi ve daha dengeli bir yaşam elde etmelerine yardımcı olan markalara sadık olduklarını söylüyor. Yüzde 78’si sürdürülebilir hareket eden şirketleri ürün veya hizmetlerini satın alarak destekliyorlar.
Başarılı marka liderleri, marka eylemi ile tüketici eyleminin aynı madalyonun iki yüzü olduğunun farkında. Tüketiciler, sürdürülebilir çözümler için markalara yöneliyor ve markalar, sürdürülebilir ürün ve hizmetlerin pazarda norm haline geldiği bir gerçekliğe doğru toplumu yönlendirme yeteneğine sahip olmalı. Sürdürülebilir bir yaşam kültürü oluşturmak, markaların ve tüketicilerin çabalarını uyumlu hale getirmesi ve birlikte harekete geçmesiyle mümkün.
Kaynak
https://sustainablebrands.com/read/behavior-change/driving-sustainable-growth-brand-led-culture-change