Istanbul Marketing Awards Başvuruları Başladı

WWF ve NOMINT’ten Çığır Açan Film ‘In Hot Water’

WWF - NOMINT, 2024 WWF - NOMINT, 2024
WWF - NOMINT, 2024
Paylaş:

Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) ve yaratıcı animasyon stüdyosu NOMINT, COP29’da gösterime sundukları “In Hot Water” filmiyle izleyicileri derinden etkiledi. Stop-motion tekniğiyle çekilen bu film, tümüyle termal kameralarla kaydedilerek küresel ısınmanın ve fosil yakıt kullanımının deniz ekosistemine verdiği zararı çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.

Bir Çocuğun Gözünden Felaket: Görsel Anlatının Gücü

Film, genç bir çocuğun büyüleyici deniz yaşamına dalışıyla başlıyor. Renklerin ve hareketlerin armonisi, okyanusun doğal güzelliklerini gözler önüne seriyor. Ancak sıcaklık artmaya başladıkça, renk paleti kırmızıya dönüyor, canlı mercanlar ölüyor ve terk edilmiş tekneler su yüzüne çıkıyor. Çocuk, bu sıcak kaosun içinde yüzeye doğru zorlukla ilerlerken, seyirciye yeryüzünün kızıl bir ufukla belirdiği son bir bakış atıyor.

Yannis Konstantinidis, bu sahnelerin çekim sürecini “projenin en zor kısmı” olarak nitelendiriyor. Özellikle çocuk ve balıkların çakıştığı karelerde, 0.1°C hassasiyetle doğru sıcaklığı korumak saatler aldı.

Termal Kameralarla Görülen İklim Krizi

Yannis Konstantinidis liderliğinde geliştirilen “In Hot Water,” NOMINT’in daha önceki iklim temalı projelerinin mirasını sürdürüyor. Konstantinidis, Shots ile paylaştığı ifadelerinde, bu projenin yaratıcı ekip için “imkansızın peşinden koşma” macerasının son halkası olduğu görülüyor. Daha önceki filmlerinde buz, ateş ve duman kullanarak iklim krizini simgeleyen ekip, bu kez termal kameraların hassasiyetini kullanarak okyanusların artan sıcaklığını vurguladı. Ancak bu seçim, ilk başta ekibe “çok zor” gelmişti.

“Termal kameraları denemek bile aklımızda yoktu,” diyor Konstantinidis. “Up In Smoke çekimleri sırasında bu fikri ortaya attık ama hemen reddettik. Dört ay sonra kendimizi farklı materyallerin ısıyı nasıl dağıttığını test ederken bulduk.”

Sanat ve Teknolojinin Kusursuz Dansı

Filmin teknik yönleri, sanatsal anlatımı kadar dikkat çekici. Çekimler sırasında kullanılan ısı fanları, ısı lambaları ve dondurucu spreyler, her sahnede doğru sıcaklık dengesini sağlayabilmek için özenle ayarlandı. Konstantinidis, en büyük zorluklardan birinin farklı materyallerin ısıyı farklı hızlarda yayması olduğunu belirtiyor. Bu, özellikle setin homojen bir renk tonuna sahip olmasını zorlaştırdı.

Yönetmenin sözleriyle: “Farklı materyaller ısındığında aynı tepkiyi vermiyor. Bir sahnede setin tamamı aynı renge büründü, ki bu tabii ki istemediğimiz bir sonuçtu.”

Filmin baş karakteri olan genç çocuk ve etrafındaki balıklar, çevre dostu bir yaklaşım benimsenerek 3D yazıcılarla üretildi. Isıya duyarlı bu minyatür modeller, film boyunca okyanusun değişen sıcaklıklarına uyum sağladı.

No Surprises: Radiohead’in Unutulmaz Eşlikçisi

“In Hot Water,” Radiohead’in kült şarkısı “No Surprises” ile birlikte bambaşka bir boyuta taşınıyor. Şarkının yeniden düzenlemesi, Leftfield’ın Neil Barnes tarafından yapıldı. Bu müzikal seçim, filmin dramatik etkisini artırırken, izleyiciyi okyanusun ısınan sularında duyusal bir yolculuğa çıkarıyor.

Konstantinidis, şarkının filmde kullanılma sürecini anlatırken şunları söyledi: “Fikir aşamasında farklı şarkılar arasında gidip geldik. Ancak Radiohead ekibi ‘No Surprises’ parçasını çok hızlı bir şekilde kabul etti, bu da herkesi sevindirdi. Müziği kullanacağımız kesinleştiğinde storyboard’u ona göre uyarladık.”

Yaratıcı Reklamcılığa İlham: Bir Filmden Fazlası

“In Hot Water,” NOMINT’in önceki projeleri olan “Can’t Negotiate the Melting Point of Ice,” “A Flammable Planet” ve “Up in Smoke” filmlerinin bıraktığı mirası sürdürüyor. Bu film serisi, sadece ödüller kazanmakla kalmadı, aynı zamanda reklamcılara yeni bir yaratıcı vizyon sundu. Doğayı koruma mesajını sinematik bir dille iletmek, yaratıcı ekipler için ilham kaynağı olmayı sürdürüyor.

Konstantinidis’in de belirttiği gibi: “Hiçbir şey kolay olmadı, ama her şey daha anlamlı hale geldi.”

Reklam