Avustralya’da yıllardır devam eden bir davranış var:
Restorana giderken kendi mayonezini çantaya atmak. Hellmann’s tam da bu kültürel alışkanlığı sahipleniyor ve “BYO (Bring Your Own)-Bow” adını verdiği kampanyayla mayonezi utangaç bir ihtiyaç olmaktan çıkarıp gururla taşınan bir objeye dönüştürüyor.
Papyon şeklinde yeniden tasarlanan ambalaj, mayonezi bir anda moda estetiğiyle buluşturuyor. Yani mesele sadece sos değil; kendi zevkini yanında taşımanın özgüveni.

Avustralya’nın Gizli Mayonez Alışkanlığı
Hellmann’s kampanyayı tesadüfen yaratmadı. Markanın yaptığı araştırma, davranışın boyutunu açıkça gösteriyor:
Avustralyalıların neredeyse beşte biri dışarı çıkarken gizlice mayonez taşıyor. Ama yalnızca küçük bir kısmı bunu lüks restoranlarda yapmaya cesaret edebiliyor; çünkü çoğu kişi yargılanmaktan çekiniyor.
Kısacası; mayonez tutkusu büyük, ama çoğu zaman gizli.

Mayonez Papyonla Yeniden Tasarlandı
Hellmann’s, bu gizli tutkuyu görünür kılmak için ambalajı papyon estetiğiyle yeniden yorumladı. Restoranlara sessizce sokulan küçük mayonez tüplerinin yerini artık, stilize edilmiş, taşınması keyif veren bir obje alıyor.
“Bring Your Own Mayo” kültürü böylece kişisel bir ifade biçimine dönüşüyor.

Kültürel Bir Gözlemden Yaratıcı Bir Hamle
Hellmann’s küçük bir davranışın peşine düşüp onu büyük bir yaratıcılık fırsatına çevirmeyi başarıyor. Mayonezi sadece lezzet değil, kimlik ve tercih meselesi olarak konumluyor.
Gizli bir alışkanlık, doğru tasarım hamlesiyle kültürel bir hikâyeye dönüşüyor.
