Reklam ve tasarım dünyasının köklü ajanslarından Wieden+Kennedy London (W+K London), logosunu baştan yorumlatmak için heyecan verici bir projeye imza attı. Dokuz farklı yaratıcı, ajansın tasarım stüdyosu NOT W+K tarafından yönlendirilerek, klasik “W+K” amblemini kendi teknik ve bakış açılarıyla yeniden tasarladı. Bu tasarımlar, ajansın hem dahili hem de harici iletişim materyallerinde dönüşümlü olarak kullanılacak. W+K London Tasarım Direktörü Alex Thursby-Pelham, projeyi “enerjik bir iyimserlikle” şekillendirdiklerini belirterek, sonucun aynı anda hem kaotik hem de büyüleyici olduğunu söylüyor.
Özgürlük ve Kaos Arasındaki Denge
Projenin başlangıcında, W+K London’daki her tasarımcıdan en az beş isim önermeleri istendi. Londra’nın dört bir yanından mücevher ustası, tabelacı, fırıncı, dövmeci ve hatta öğrencilerden oluşan yüzü aşkın aday arasından dokuzu seçildi. Thursby-Pelham’a göre bu zengin seçenek, “Londra’nın tasarım sahnesinin ne denli çok yönlü ve deneyselliğe açık” olduğunu da ortaya koydu. Ajans ekibi, kreatif sürece aşırı müdahaleden kaçınarak her sanatçının özgün tarzını korumasına özen gösterdi. 
Dokuz Farklı Yorum, Tek Kimlik
Baskı ustası Alan Kitching’in ahşap harflerle yarattığı klasik tipografik düzenleme, projenin en dikkat çeken işlerinden biri oldu. Bir grup okul çocuğunun çizdiği neşeli logo tasarımı ise ajansın yaratıcı sürece herkesi dahil etme hedefini somutlaştırdı.
Harringay’deki ünlü bir fırının W+K logosunu pasta olarak yeniden kurgulaması, tasarımı “lezzetli” bir boyuta taşıdı. Berber SlideCuts’ın üç ajans çalışanının saçlarına tıraş ettiği logo ise geleneksel dijital uygulamaların dışına çıkmanın mümkün olduğunu gösterdi. Mücevher tasarımcısı Bazanetti ise W+K London’ın geçmiş işlerini inceleyerek hazırladığı yüzüklerle, “markanın ruhunu parmaklara taşıyan” bir yaklaşım sergiledi.
Zanaat ve Araştırmayla Pekişen Süreç
Londra, tasarımcıların gözünde sık sık “trend odaklı” bir sahne olarak görülse de Thursby-Pelham şehrin gerçek gücünün “craft ve araştırma” ekseninde yattığını vurguluyor. Projeye katılan her atölye ve stüdyo, detaylara gösterdikleri özenle dikkat çekti. Örneğin Bethnal Green merkezli Luminor Sign, cam panellerde altın varak uygulaması yaparken, ışığın yansımasını hassas açı ölçüleriyle ayarladı.
Yeni Nesil Logolar ve Tasarım Anlayışı
Tüm bu çalışmalar, marka kimliğinin dijital ekranlarla sınırlı kalmaması gerektiğini kanıtlıyor. Thursby-Pelham, “Logolar bir şirketin değerlerini yansıtmak için özel fırsatlardır. Neden bir logo, aynı zamanda bir pasta, bir yüzük veya bir tabelada hayat bulmasın?” diyerek fiziksel zanaatin tasarımcılara sunduğu geniş perspektife işaret ediyor. W+K London’un bu “dokuz yüzlü” logo projesi, tasarım profesyonellerine farklı malzemeler ve tekniklerle markayı yeniden düşünmenin ilham verici yollarını gösteriyor.
Kaynak
DesignWeek
