Modern-klasik tasarımı, yenilikçi İtalyan lezzetleri ve sanatsal kokteylleriyle Monteverdi, Conrad İstanbul Bosphorus’ta konuklarına sıra dışı bir deneyim vadediyor.
İsmin Hikâyesi: Sanatla Beslenen Bir İlham
Monteverdi, adını İtalyan Barok besteci Claudio Monteverdi’den ve Cremona Yamaçlarının görkemli silüetinden alıyor. İtalyan müziğinin Rönesans’tan Barok döneme geçişinde en önemli figürlerden biri olan Claudio Monteverdi, yenilikçi besteleriyle dönemin ruhuna yön vermiş bir isim.
Restoranın kurucuları da işte bu ilhamla, İtalyan mutfağının geçmişine saygılı fakat yeniliğe açık duruşunu, Monteverdi adı etrafında buluşturuyor. Hem sanatsal hem de yöresel özellikleri sahiplenen bu marka, tıpkı Claudio Monteverdi’nin notalarında olduğu gibi, farklı tatlar ve dokularla yenilikçi bir armoni yakalamayı hedefliyor.
Lombardiya Esintili Bir Mutfak
İtalyan mutfağı denince akla gelen coşku dolu sofralara, kuzeyin gastronomi zenginliğini ekleyen Monteverdi, Lombardiya Bölgesi’nin karakteristik peynir ve şarküteri ürünlerini İstanbul’a taşıyor. İtalyan Şef Nicole Scandella önderliğinde hazırlanan menüde; Grana Padano, Gorgonzola, Taleggio gibi özel peynirlerden, Coppa ve Salame Milano gibi bölgenin ünlü kurutulmuş etlerine uzanan, çeşitlilikle dolu bir lezzet yelpazesi bulunuyor.
Şef Scandella, Lombardiya’nın geleneksel reçetelerini İstanbul’un dinamik mutfak kültürüyle harmanlarken, “Doğup büyüdüğüm mutfağın tatlarını yeni dokunuşlarla birleştirmek bana her tabakta ayrı bir heyecan veriyor,” diyor. Gerçek bir İtalyan klasiği olan risotto, Piyemonte fındıkları ve porçini mantarıyla yepyeni bir kimliğe bürünürken; Milano’nun geleneksel et yemeği Ossobuco, Gremolada sos eşliğinde sunularak damaklarda iz bırakıyor.
Şefin İmza Tabağı: Negroni Tuna
Şef Scandella’nın “arkadaşlarla yapılan Aperativo buluşmalarından” esinlenerek geliştirdiği Negroni Tuna, Monteverdi’de öne çıkan imza tabaklardan. Klasik bir Negroni kokteylinin keyfini sofraya taşıyan bu tabak, deniz mahsulü sevenleri farklı bir deneyime davet ediyor. Yanında servis edilen, bisque soslu, karides ve baby ıspanakla zenginleşen Orecchiette ise İtalyan mutfağının “doyulmaz lezzet” iddiasını doğrular nitelikte.
Tatlılarda Yaratıcılık
İtalyan tatlı kültürünün en ikonik lezzetlerinden tiramisu, Monteverdi mutfağında yenilikçi bir yorumla yeniden şekillendiriliyor. Meyve aromaları ve hafif krema dokusunu aynı tabakta sunan Meringa ise Hindistan cevizi, çarkıfelek ve mango birleşimiyle tatlı keyfini zirveye taşıyor.
Sanatla Harmanlanan Kokteyller
Monteverdi, kokteyl menüsünü de adeta bir sanat galerisine dönüştürüyor. Her kokteylde farklı bir sanat eserinden ilham alan mekân, Boticelli’nin “Primavera” tablosundan esinlenen Negroni Primavera’dan, Yayoi Kusama’nın yenilikçi dünyasını yansıtan Negroni Artista’ya uzanan özgün reçeteler sunuyor. Ekip tarafından hazırlanan ev yapımı limoncello ve vermut ise mekânın “iyi kokteyl, iyi hikâye anlatır” felsefesini taçlandırıyor.
Sürdürülebilir Mutfak Anlayışı
Monteverdi, malzemeleri tohumundan kabuğuna dek değerlendiren, ileri dönüşüm anlayışını benimseyen bir mutfak disipliniyle dikkat çekiyor. Örneğin, artan polenta malzemeleri cips haline getirilerek, içeceklere keyifli bir eşlikçi olarak servis ediliyor. Bu yaklaşım, lezzet tutkunlarına çevre dostu bir “gastro” deneyim yaşatırken, israfı da minimuma indirmeyi hedefliyor.
Şarabın Zarif Dokunuşu
Şarap menüsünde İtalya’nın saygın üreticilerinden Valtellina ve Franciacorta’nın seçkin örnekleri öne çıkıyor. Valtellina’nın Nebbiolo üzümlerinden elde edilen zarif kırmızıları et yemekleriyle mükemmel uyum yakalarken, köpüklü Franciacorta şarapları deniz ürünlerine ferah bir dokunuş katıyor. Ayrıca Türk şaraplarının da geniş bir yelpazeyle yer aldığı kav, yerli üreticilere destek verme misyonunu sürdürüyor.
Gault & Millau’dan “Gourmand Table” Ödülü
Açılışının ardından kısa süre içinde dünya çapındaki gastronomi rehberlerinden Gault & Millau tarafından “Gourmand Table” ödülüne layık görülen Monteverdi, bu uluslararası başarısıyla da adından söz ettiriyor. 1969’dan bu yana Fransa merkezli yeme-içme dünyasının en itibarlı değerlendirme rehberlerinden biri olan Gault & Millau, lezzet, sunum ve atmosferi baz alarak puanlama yapıyor. Monteverdi’nin aldığı ödül, mekânın sahip olduğu vizyonu uluslararası arenada da taçlandırıyor.
İstanbul’da İtalyan mutfağının yeni adresi olarak öne çıkan Monteverdi, Lombardiya’nın zenginliğini ve tutkuyla beslenen sanatsal ruhunu, şehir hayatının enerjisiyle birleştirerek keyifli bir gastronomi yolculuğu sunuyor.
Monteverdi Eğlencesi
Her gün kapılarını açık tutan Monteverdi, Cuma ve Cumartesi geceleri düzenlediği DJ performanslarıyla müzik ve eğlenceyi bir araya getiriyor. Akşam yemeği servisi 18.30 – 23.00 saatleri arasında yapılırken, gece 01.00’e kadar süren program İtalyan sofralarının neşeli atmosferini İstanbul’a taşıyor. Monteverdi’ye rezervasyon için +90 537 973 80 14 numaralı telefonu arayabilirsiniz.