Yapay zeka teknolojileri, son yıllarda hem ekonomik hem de stratejik anlamda dünya gündemine oturdu. Ancak bu teknolojinin getirdiği fırsatlar kadar, küresel rekabet ve politik gerilimler de giderek artıyor. Özellikle ABD’nin yapay zeka çiplerine yönelik ihracat kısıtlamaları, bu rekabetin ne kadar sert olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Türkiye’nin de dahil olduğu bu süreç, teknoloji politikalarının artık sadece ekonomik değil, aynı zamanda jeopolitik bir mesele haline geldiğini ortaya koyuyor.
Biden Yönetimi ABD Bazlı Çiplerin Satışını Kısıtladı, Top Trump’ta
ABD, yapay zeka çiplerinin küresel dağıtımını kontrol altına almak için önemli bir adım attı. Biden yönetimi tarafından başlatılan ve Trump’ın da desteklediği bu politikayla, ülkeler iki kategoride sınıflandırıldı: Birinci Bölge (Tier 1) ve İkinci Bölge (Tier 2). Birinci Bölge’de yer alan ülkeler, ABD’nin yakın müttefikleri olarak kabul ediliyor ve Nvidia gibi şirketlerin en gelişmiş çiplerine erişim hakkına sahip. Ancak bu erişim, ciddi kısıtlamalarla birlikte geliyor. Örneğin, satın alınan çiplerin sadece %75’i yerel kullanıma açıkken, geri kalan %25’i küresel dağıtıma tabi tutuluyor. Bu dağıtımın da sadece %3’ü İkinci Bölge ülkeleriyle paylaşılabiliyor.
İkinci Bölge’de yer alan ülkeler ise çok daha sıkı kurallara tabi. 2025-2027 yılları arasında bu ülkeler, sadece 50.000 adet AI çipi satın alabilecek ve bu çipler, Nvidia’nın H-100 gibi en son teknoloji ürünlerini içermeyecek. Bu kısıtlamalar, özellikle savunma, akademi ve özel sektördeki yenilikçi projeleri sekteye uğratabilir.
Türkiye 2. Bölge Ülke İlan Edildi, Bu Ne Anlama Geliyor?
Türkiye, ABD’nin yapay zeka çipi ihracatına getirdiği kısıtlamalarda İkinci Bölge ülkeleri arasında yer aldı. Bu durum, Türkiye’nin teknolojik gelişimini ve stratejik ortaklıklarını olumsuz etkileyebilir. Türk Ulusal Polis Akademisi’nden Doç. Dr. Alp Cenk Arslan, bu kısıtlamaların kısa vadede AI geliştirme süreçlerinde gecikmelere, tedarik zincirinde aksaklıklara ve maliyet artışlarına yol açabileceğini belirtiyor.
Ancak Türkiye, bu zorlu süreci fırsata çevirmek için yerel üretim ve Ar-Ge yatırımlarına ağırlık veriyor. Özellikle savunma sanayii için geliştirilen 16nm’lik ÇAKIL işlemcisi ve Tayvan merkezli TSMC tarafından üretilen ÇENTİK gibi projeler, Türkiye’nin yerli teknoloji üretimindeki ilerlemesini gösteriyor. Ayrıca, HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı kapsamında 5 milyar dolarlık bir bütçe ayrılarak endüstriyel ölçekte bir çip fabrikası kurulması planlanıyor.
Türkiye’nin bir diğer stratejik hamlesi ise AB’nin yapay zeka düzenlemeleriyle uyumlu bir yol haritası belirlemesi. Bu adım, Avrupa’dan yatırım çekme ve teknolojik iş birliklerini güçlendirme potansiyeli taşıyor.
Asya Pazarındaki Hızlı Yükselen Rekabet: Alibaba’nın Yeni Yıl Sürprizi
ABD’nin yapay zeka çiplerine getirdiği kısıtlamalar, Asya pazarında da büyük bir rekabeti tetikledi. Çinli teknoloji devi Alibaba, ay yeni yılın ilk gününde Qwen 2.5-Max adlı yapay zeka modelini duyurdu. Şirket, bu modelin OpenAI’nin GPT-4o’su ve DeepSeek-V3 gibi rakiplerini geride bıraktığını iddia ediyor. Alibaba’nın bu hamlesi, özellikle DeepSeek’in son dönemdeki hızlı yükselişine bir yanıt niteliği taşıyor.
DeepSeek, düşük maliyetli ve açık kaynaklı yapay zeka modelleriyle hem Çin’de hem de küresel pazarda büyük bir etki yarattı. Bu durum, Alibaba gibi büyük oyuncuları da harekete geçirdi. Çin’de başlayan bu rekabet, yapay zeka teknolojilerinin geleceği açısından önemli ipuçları veriyor.
Deepseek ABD’yi Telaşa Sürükledi, Peki Rekabet Nasıl Kızışacak?
DeepSeek’in yapay zeka alanındaki başarıları, sadece Çin’de değil, ABD’de de büyük bir etki yarattı. Özellikle DeepSeek-V3 modeli, düşük geliştirme ve kullanım maliyetleriyle dikkat çekti. Bu durum, ABD’li şirketlerin yüksek bütçeli yapay zeka projelerini sorgulamalarına neden oldu. Nvidia ve Oracle gibi devler, ABD hükümetinin ihracat kısıtlamalarına karşı çıkarak, bu politikaların uzun vadede ABD’nin teknolojik liderliğini zayıflatabileceği uyarısında bulundu.
DeepSeek’in kurucusu Liang Wenfeng, yapay zeka alanında “yapay genel zeka” (AGI) hedefine odaklandıklarını belirterek, büyük teknoloji şirketlerinin yüksek maliyetli yapılarının gelecekte rekabet edemeyeceğini savunuyor. Bu iddialı hedef, yapay zeka rekabetinin daha da kızışacağının bir göstergesi.
Sonuç
ABD’nin yapay zeka çiplerine getirdiği kısıtlamalar, küresel teknoloji politikalarını derinden etkiliyor. Türkiye gibi ülkeler, bu süreçte yerel üretim ve uluslararası iş birliklerine yönelerek kendi teknolojik bağımsızlıklarını güçlendirmeye çalışıyor. Ancak Asya pazarındaki hızlı yükseliş ve DeepSeek gibi yenilikçi şirketlerin etkisi, rekabetin boyutlarını daha da genişletiyor. Yapay zeka, artık sadece bir teknoloji meselesi değil, aynı zamanda küresel güç dengelerini belirleyen stratejik bir araç haline geldi. Bu süreçte, dengeli politikalar ve iş birlikleri, geleceğin teknolojik liderlerini belirleyecek gibi görünüyor.
Kaynak
TechRepublic, Reuters, Türkiye Today, Yahoo! News