Istanbul Marketing Awards Başvuruları Başladı

20 Yıl Sonra Yeniden, Yapay Zeka ile: Clio, Hayat Enerjiniz…

Paylaş:

Yaratıcılık dünyasında devrim niteliği taşıyan yapay zekâ araçlarının yükselişi, tasarımcılar için oyun kurallarını yeniden yazmaya devam ediyor. Örgüt Çaylı’nın 2004 yılında Renault için yarattığı “Sörfçü” kampanyası, o dönemki kısıtlı imkanlarla ortaya çıkan, fakat büyük etki yaratan bir reklam çalışmasıydı. Çaylı’nın kariyerindeki ilk büyük ölçekli projelerden biri olan bu kampanya, amatör yöntemler kullanılarak oluşturulmuştu. Günümüzde ise Çaylı’nın MidJourney, Krea ve Firefly gibi yapay zekâ destekli araçlarla yeniden ele aldığı kampanya görselleri, tasarım dünyasında işbu araçların sunduğu avantajları gözler önüne seriyor. Yaratıcı süreçte kullanılan yapay zekâ destekli araçlar, sadece tasarımın hızını artırmakla kalmıyor, aynı zamanda tasarımcıların becerilerini daha stratejik kullanmalarına olanak tanıyor.

2004 yılındaki yaratıcı süreç, reklam dünyasının klasik yöntemlerine dayanıyordu. Örgüt Çaylı’nın sözleriyle ifade ettiği gibi, sörfçü konsepti, belirli kısıtlamalar altında şekillendi; prodüksiyon bütçesinin olmaması, stok fotoğraflar ve sınırlı kaynaklarla çalışmayı gerektiriyordu. Bugün, 20 yıl sonra ise Çaylı, aynı kampanyayı yapay zekâ araçlarıyla beş dakika gibi kısa bir sürede yeniden tasarlayarak hedefine ulaştı. Bu, sadece teknik bir ilerleme değil, aynı zamanda yaratıcı sürecin yeniden düşünülmesine dair de önemli bir ipucu sunuyor. Tasarımcılar, detaylarla boğuşmak yerine büyük resmi görüp stratejik kararlar alabiliyorlar.

Bu noktada en önemli unsurlardan biri ise, doğru ve kaliteli bir prompt (komut) oluşturmak. Paylaşılan prompt örneğinde de görüldüğü gibi, başarılı bir tasarım elde etmek için detaylı, açık ve etkili bir komut yazımı gerekiyor. Prompt, sahnenin her detayıyla tanımlanmasını sağlıyor: “Güneşte açılmış sarı saçlar” gibi karakteristik özellikler, tasarımcının hayalindeki sahneyi yapay zekaya net bir şekilde aktarabilmesine olanak tanıyor. Tasarımcı bu şekilde hem renkleri hem hareketleri hem de ortamın atmosferini ayrıntılı bir biçimde tarif edebiliyor. Bu, yapay zekanın yaratıcı süreci hızlandırdığı gibi, ortaya çıkan tasarımın kalitesini de belirgin bir şekilde artırıyor. Örneğin, denizin üzerine “kusursuzca entegre” olan araba, “okyanus dalgalarının hareketli oluşu” ile birleştirilerek hareket ve enerji katılıyor.

Markalar açısından bakıldığında, bu yeni araçlar, marka kimliğine uygun ve tutarlı tasarımlar yaratma konusunda büyük avantajlar sunuyor. Geleneksel süreçlerde yaşanan zamansal ve finansal kısıtlamalar, yapay zekanın devreye girmesiyle neredeyse ortadan kalkıyor. Bir markanın geçmişteki başarılı bir kampanyasını, bugünün estetik ve teknolojik standartlarına göre yeniden hayata geçirmek, markanın hem kök kimliğine sadık olduğunu hem de bu kimliği modern döneme taşıdığını gösteriyor. Renault örneğinde olduğu gibi, 2004 yılında yaratılmış bir kampanyanın, 2024’te aynı enerjiyi taşımaya devam etmesi, işbu araçların bu tür kapsamlı mesajlar vermede ne denli etkili bir araç olduğunu gözler önüne seriyor.

Sonuç olarak, yapay zekanın tasarım süreçlerindeki yükselişi, yaratıcı dünyayı baştan aşağı değiştiriyor. Örgüt Çaylı’nın Renault Clio “Sörfçü” kampanyasının yeniden tasarlanması, bu dönüşümün en somut örneklerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Tasarımcılar, yapay zekânın sunduğu yeni araçları kullanarak, yaratıcı süreçlerini hızlandırırken, markalar için daha tutarlı ve etkili sonuçlar elde ediyorlar. Bu yeni dünya, yaratıcı zekanın ve ‘prompt’ların birleştiği noktada, sınırsız olanaklar sunan bir tasarım evrenine dönüşüyor.

Örgüt Çaylı | Clio, Yaşam Enerjiniz!

Reklam