Berlin’de gerçekleşen IFA 2025, bu yıl sadece yeni teknolojilerin tanıtıldığı bir fuar olmaktan çıktı; döngüsel ekonomi, refurbishment(yenileme) ve yeniden satış (reselling) odaklı tartışmaların merkezine dönüştü. Avrupa’nın önde gelen şirketleri panellerde, özel sergi alanlarında ve stratejik iş birliklerinde yer alarak yenilenmiş teknolojilerin artık “alternatif” değil, giderek “yeni normal” haline geldiğini anlatmaya çalıştı. IFA’nın Retail Leaders Summit etkinliği özel AMD sponsorluğunda VIP davetli olarak katılım gösterdiğimiz bu fuar, Easycep’in Türkiye’de kurduğu ve bölgesinde başlattığı güçlü başarı hikâyesini Avrupa ekosistemiyle kıyaslama imkânı sundu. Easycep, yenilenmiş elektronik pazarında güven, profesyonellik ve garanti anlayışını merkezine koyarak liderliğini pekiştirirken; IFA’da gördüğüm tablo, Avrupa’daki oyuncuların da aynı eksende ilerlemeye çalıştığını ama henüz Avrupa Birliği ekseninde standartlar koyma anlamında atacakları adımlar olduklarını ortaya koydu.

Sürdürülebilirlik Gündeminin Yükselişi
IFA’nın bu yılki en dikkat çekici adımlarından biri Cradle to Cradle NGO ile yaptığı iş birliğiydi. Bu ortaklık kapsamında döngüsel tasarımın tüketici elektroniğine nasıl entegre edileceği, ürünlerin yaşam döngüsünün nasıl uzatılabileceği ve karbon ayak izinin nasıl azaltılabileceği konuşuldu. “Refurbished: The New Normal?” başlıklı panelde Back Market temsilcileri, yenilenmiş cihazların tüketici gözünde güvenilirlik kazandığını ve artık tercih edilen bir seçenek haline geldiğini vurguladılar. Bu yaklaşım, ekonomik avantajların yanı sıra çevresel değerlerin de giderek daha görünür hale geldiğini gösteriyor. Fuarda ayrıca “Refurbished Zone” ve “Green Tech” bölümleriyle bu tartışmalar somut uygulamalarla desteklendi. Atık azaltımı, enerji verimliliği ve geri dönüştürülebilir tasarım çözümleri öne çıktı. Catering hizmetlerinin %90’ının vejetaryen olması, stand yapılarının yeniden kullanılabilir malzemelerle inşa edilmesi gibi uygulamalar, sürdürülebilirliğin yalnızca konuşulan değil, yaşatılan bir deneyime dönüştüğünü kanıtladı.

Tüketici Beklentileri ve Avrupa Pazarının Gerçekleri
Avrupa’daki tüketiciler için refurbished ürünlerde beklentiler oldukça net: 30 gün iade garantisi, 1 yıl üretici garantisi, yüksek pil performansı ve kozmetik açıdan yeteri kadar iyi cihazlar. Markaların ilk satması gereken şey güven; profesyonellik, garanti belgeleri ve şeffaf satış sonrası süreçler bu güvenin temel taşlarını oluşturuyor. Özellikle pil ömrü ve cihazın görsel durumu, tüketici kararında belirleyici faktörler. Easycep’in Türkiye’de uzun süredir yatırım yaptığı bu alan da gelişimini sürdürüyor.
Yenilenmiş akıllı telefon kullanımında ise etkinliklere katılan konuşmacılar bazı ilginç veriler paylaştı: Örneğin takas oranları ABD’de %50’lere kadar varabilirken, Japonya’da %80’lerin üstüne çıkabildiği, Avrupa’da ise hala yalnızca %10’lar civarında olduğu. Yenilenmiş telefon penetrasyonu ABD’de %25, Avrupa’da %20, Güney ve Doğu bölgelerde ise en fazla %10 düzeyinde devam ettiği gibi veriler de hala gidilecek ciddi bir yolun olduğunu gösterdi. Bu tablo, Avrupa’da büyük bir potansiyel olduğunu ancak bilinirlik ve güven bariyerlerinin henüz aşılmadığını ortaya koyuyor. Burada çarpıcı bir çevresel gerçek de dikkat çekiyor: Bir insan ömrü boyunca yaklaşık 93 bin litre su tüketiyor; aynı miktar birkaç akıllı telefonun üretiminde de harcanıyor. Bu çelişki, yenilenmiş cihazların çevreye sağladığı katkının ne kadar kritik olduğunu gözler önüne seriyor.

Fiyat, Çevresel Katkı ve İletişim Stratejileri
Yenilenmiş teknoloji pazarında fiyat hâlâ en önemli itici güç. Çevresel kaygılar, Avrupa’daki satışların dönemsel olarak en fazla %15’inde belirleyici oluyor. Bu, çevre bilincinin artmasına rağmen hâlâ tek başına satın alma kararını yönlendirecek seviyeye ulaşmadığını gösteriyor. İşte bu noktada iletişim stratejileri devreye giriyor. Birçok yenileme odaklı marka, reklamlarında “az tüketip çok kişiye ulaşma” yaklaşımıyla yaratıcı ve etkileyici kampanyalar yürütmeye çalışıyor. Avrupa’da diğer markalar da kaliteyi garanti altına almak ve bilinirliği artırmak için yoğun yatırımlar yapıyor. Easycep’in Türkiye’deki yaratıcı pazarlama stratejilerinden edindiği tecrübe ve yarattığı başarı hikayesi, bu alanda uluslararası ölçekte panellerde konuşulur duruma gelmesi de bunun bir örneği oldu.
Sonuç: Yeni Normalin Eşiğinde
IFA 2025 bize gösterdi ki, refurbished artık sadece bütçe dostu bir seçenek değil; döngüsel ekonominin ve sürdürülebilir geleceğin kritik bir parçası. Güven, garanti ve kaliteyi merkeze alan markaların global pazarda ciddi bir büyüme potansiyeli bulunuyor. Fiyatın yanında çevresel faydanın da daha güçlü şekilde anlatılmasıyla, refurbished ürünlerin “yeni normal” olması kaçınılmaz görünüyor. Easycep’in bölgesinde yarattığı başarı hikâyesi ve sahip olduğu deneyim, bu küresel dönüşümde yalnızca yerel değil, uluslararası ölçekte de öncü bir rol üstlenebileceğini açıkça ortaya koyuyor.